Geçmişten Bugüne Elektrik
M.Ö. 2750 yıllarında Antik Mısır’da, daha elektriğin varlığı bilinmez, “elektrik” kelimesi icat edilmemişken, “Nil’in Fırtınası” ismi verilen elektrikli yılan balığının şok etkisi biliniyordu. Aynı bilgi, Antik Yunan’da da onay görmüştü. Antik Yunanlar, kehribar ile kürkün sürtmesiyle kuş tüyü gibi nesnelerin çekildiğini fark ettiler. Bu bilgi, elektrikle ilgili tarihe geçen ilk kayıt olma özelliğini taşıyor.
Sokrates öncesi dönemde, M.Ö. 624-546 yılları arasında yaşayan, matematik ve bilim filozofu Miletli Thales, M.Ö. 600’lü yıllarda, bir dizi gözlem ve deney gerçekleştirdi. Thales, başlarda magnet gibi maddelerin aksine, bunun kehribarın oluşturduğu sürtünmeden kaynaklı olduğu yanılgısına düşmüştü ancak daha sonra elektrik ve manyetizma arasında bir bağ olduğunu kanıtladı.
1600’lü yıllarda, William Gilbert “De Magnete” adlı bir eser yayımladı. Bu eser aslında “elektrik” kelimesinin doğuşuna neden oldu. Latince ve Yunanca’da “kehribar” kelimesi anlamın gelen elektron (electrum) kelimesini, sürtünce küçük nesneleri çekme özelliğini tanımlamak anlamındaki “electricus” kelimesini üretti. 1646 yılında ise Thomas Browne, “Pesudoxia Epidemica” isimli eserinde bu tanımı “electricity” olarak kullandı. Elektrik kelimesi Türkçe’ye, Fransızca “electrique” den geçti.
18. yüzyıla gelindiğinde, Benjamin Franklin elektrik hakkında ilk kez geniş çaplı çalışmalar yaptı. “Geleceğe Dönüş” filmindeki yıldırım sahnesine ilham olan gerçek olay ise, 1752 yılında fırtınalı bir günde, Benjamin Franklin’in uçurtmanın ucuna bağladığı anahtara yıldırım düşmesini ummasıyla gerçekleşti. Anahtara yıldırım düşmese de anahtardan Franklin’in eline gelen titreşimler sayesinde yıldırımın elektrikle bir ilgisi olduğu kanıtlandı.
1821 yılında Michael Faraday elektrik motorunu, Georg Ohm 1827’de elektrik devresini buldu.
19. yüzyıl ise, elektriğin en şaşalı dönemi oldu. Alexander Graham Bell, Otoo Blanty, Thomas Edison, Ernst Werner von Siemens, Nikola Tesla gibi dehalar, elektriği modern hayata uyguladılar. Bu sayede 2. Endüstri Devrimi tetiklendi.
1887 yılında, günümüzde “Güneş Enerji Sistemleri”ne can veren buluş gerçekleşti. Heinrich Hertz, elektrotların ultraviyole ışınlarıyla yaratılan elektrik titreşimleri sayesinde daha kolay aydınlık elde edildiğini; 1905’te ise Albert Einstein elektriğin kuantlar halinde taşındığını açıkladığı “Fotoelektrik Olayı” deneyiyle kuantum fiziğini yarattı.
Fotoelektrik buluşu, günümüzde güneş panellerinde bulunan foto hücreler tarafından elektrik üretiminde kullanılıyor. Albert Einstein 1921’de bu icadıyla Nobel Ödülü’nü kazandı.
Aslında elektrik yaratılmadı. Sadece evrenin var olan dinamiğine isim verildi, tanımlandı. Keşfedilen bilgilerin ışığında yaşanan gelişmeler, günümüzün teknolojisinin yönünü belirlemeye devam etti…
SOLAR STORE
Solar Store, deneyimli mühendis kadrosu ile gelecek için bugünün kaynağı olan yenilenebilir enerji sistemlerini destekliyor; ideal çözüm önerileri garantisiyle anahtar teslim hizmet sunuyor.